Mükemmel anne babalar olmaya çalışıyorsanız, bir günde en az kaç kere suçlu, eleştirel, yorgun, öfkeli olabileceğinizi düşünün.
Mükemmel anne babalar olmaya çalışıyorsanız, bir günde en az kaç kere suçlu, eleştirel, yorgun, öfkeli olabileceğinizi düşünün.
Markette tutturan, kendini yerden yere atan çocuğunuza karşı ne yapacağınızı bilemiyorsunuz. Böyle durumlarda genelde anne babanın çaresizliği öfke ile ortaya çıkar. Herkes size bakıyor, tutarlı olmaya çalışıyorsunuz, sussun diye alırsanız alışır, almazsanız ortalığı yıkıyor. Hem şekerli gıdalar zararlı, hem evde dünya kadar aynısından var. Yine de tutturuyor! Bir an önce kaçıp gitmek istiyorsunuz.
Kendimize dönmek ve süreci yönetebilmek için sorabileceğimiz bir kaç şey.
Ne hissediyorum?
Başkaları ne der, insanları rahatsız ediyoruz.
Neye ihtiyacım var?
Sakin kalıp çocuğuma odaklanmaya.
Çocuğum ne hissediyor? Öfkeli.
Neye ihtiyacı var? Sakinleştirilmeye.
Bazen aslında düşündüğümüz şey, o an tam olarak ihtiyacımız olan şey değil. Aslında kimsenin sizi izlemediğini bilseniz işler daha kolay olurdu.
Herkes istediği şey alınmadığı için kendini yerlere atan bir çocuk hayatında en az bir kere karşılaşmıştır. Kendimize elalem ne der diye durduk yere nur topu gibi davranış problemleri çıkarmayalım.
O an çocuğun ihtiyacı olan tek şey güven duyduğu bir yetişkin tarafından yatıştırılmak. Ve sizin öfkeniz ise muhtemelen çocuğunuza değil, çevreden gelebileceğini düşündüğünüz eleştirilere. Çünkü o zaman mükemmel değil, çocuğuna sahip çıkamayan anne baba oluruz.
Sevgiler
* Hizmetlerimizde Bilimsel Temellere Dayanan Terapi Yöntemlerini Uyguluyoruz..